Amca Neydi?
Amca, Baba yarısıydı.
Hep böyle büyütüldük değil mi?
Kars’ta yeğenine tecavüz eden bir amca ve amcadan şikâyetçi olmayan bir aile…
12 yaşında küçücük bir çocuğa, askerden dönen ve savunmasında çok normalmiş gibi “cinsel arzularım fazlaydı” diyerek kendini haklı göstermeye çalışan bir mahlûkat, 4 sene boyunca cinsel istismar uyguluyor. Küçük çocuk belki korkusundan belki de tehditlerden dolayı kimseye anlatmıyor ve defterine haykırıyor içinde ki savaşı. Ha, anlatsaymış olayın oraya çıktığında ailenin sessiz kalması gibi belki de sessizce üstünü örteceklerdi.
Olay ortaya çıktığında aile ne şikâyetçi oluyor ne de bir tepki gösteriyor. Hangi namus kavramı “evlattan” ötedir? Hangi vicdan küçücük bir kızın “ölmek istiyorum” şeklinde ki haykırışlarına sessiz kalır. Hangi anne hangi baba hangi toplum cinsel istismarı kabul edip, gözlerini kulaklarını kapatır?
Ne oluyor ya da ne olacak konularını hiçbir zaman tam bilemeyeceğiz fakat gerçek şu ki artık çocuklara uyguladığınız her kötü olayın sonucunda sessiz kalınmamalı… Ailenin şikâyeti beklenmemeli, ailenin ne dediği değil çocuğun ne yaşadığı ve bu hayatının ne kadar etkilediğine bakılmalı.
Ve sevgili aileler, toplumun neresinde olursanız olun. Bir çocuğun eğitimi sizlerle başlıyor. Hiçbir okulda cinsel kimliği ve yönelimleri öğretemezler. Sizler ki, kız çocuğunuza namus bekçiliği yaparak ve erkek çocuğunuzu çok üst bir varlık olarak büyütürseniz ileride yaşanacak her olumsuz davranış sizin eğitiminizden kaynaklanacağını bilmelisiniz.
Kız çocuklarınıza baskı uygulamak yerine, ona olumsuz bir davranış gördüğünde ne yapması gerektiğini öğretin. Başına ne gelirse gelsin onun bir evlat ve sizin canınızdan olan bir can olduğunu hatırlatın. Kız çocukları cinsel istismara, tacize uğradığında ölümü değil, tüm kötülüklere rağmen dimdik yaşamayı tercih etsin. Namusun cinsel organlarda değil, kafanın içinde ki düşünce ve yaşayışta olduğunu bilsin. Kızlarınızın dizini kırıp, odanın en sessiz köşesine atmayın. Kızlarınıza kendini savunmayı, kendini korumayı ve bağırmayı öğretin.
Erkek çocuklarınıza cinsel organının onun en önemli parçasıymış gibi büyütmeyin. Karşı cinsinin onun cinsel ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir canlı olarak değil; saygı gösterilmesi, sevilmesi ve istediği gibi yönetemeyeceği insan olarak tanıtın. Cinselliği, erkeklik olarak kabul eden bir insanın yapamayacağı kötülük yoktur. Savunması da aslında çoğunuzun kabul ettiği ve gurur duyduğu “Ben bir erkeğim ve yaparım” olacaktır.
Artık küçücük çocukların hayatlarında kocaman yaralar açmayın. Kendi hayatlarınızda olan kötülükleri küçücük çocuklara bulaştırmayın. Karanlığınız sizinle kalsın, dokunduğunuz minicik bedenlerle bir geleceği yakıp kül bırakmayın.
