Hadi bu hafta yine gazetecilik konusu üzerinde biraz düşünelim.
İnternette aklıma en yatan ve konumuzla alakalı olacak GAZETECİ tanıtımı yazayım ilk önce… Gazeteci; haberleri dürüst, etik ve tarafsız bir şekilde araştırma, belgeleme, yazma ve sunma ile görevli meslek profesyonellerine verilen unvandır. Ve günümüzde mesleğimize ek olarak vatandaşların şikayetlerini araştırmak, bunu kamuoyuna duyurmak ve bu tanımın yanı sıra toplumsal anlamda yaşanan bir sorunun çözüme ulaşması için çabalamakta mesleğimizin getirdiği görevlerden bir tanesi oldu.
Öyle ki artık yolu bozuk olan vatandaş, suyu akmayan vatandaş, eşyasını kaybeden vatandaş; sesini yetkililere duyurmak isteyen vatandaş ve çoğu konuda sorun yaşayan vatandaş artık sorunlarını ilk biz gazetecilere iletiyor. Çünkü vatandaş ‘Siz araştırırsınız, siz görüşülecek kişiye çabuk ulaşırsınız, siz bu konuyu kaleme aldığınızda daha çabuk çözüm üretilir’’ diyor.
Bir vatandaşımız geçtiğimiz günlerde bana ulaştı. Bir sorundan bahsetti ve yardım istedi. DİREKT HABER YAPIP YETKİLİLER İLGİLENSİN DEMEK YERİNE, tek tek birimleri aradım, sorunu ilettim, cevaplarını aldım ve çözüm bulunması için harekete geçilmesine katkı sağladım. HABERİMİ YAPTIM ama BU HABERİ KAMUOYUNUN BİLGİLENMESİ ADINA PAYLAŞTIM. Ha şöyle ki meslek benim, platform benim istediğim şekilde de paylaşabilirdim fakat etik olacak biçimde bu yolu izledim.
Ben vatandaşın sorunu çözülecek diye sevinirken olay sonrasında bir telefon ile dünyam başıma yıkıldı. Maalesef sorun yaşanan mahallenin yetkilisi olabilecek kişi tarafından arandım ve tehdit edici konuşmasına maruz kaldım. Konuyla alakalı yetkililer araştırma yaparken; haberimin kaldırılması konusunda baskıya uğradım.
Sonra düşündüm ve sordum…
Ben neden haberimi kaldırıyorum?
Vatandaş mahalle yetkilisine gitmek yerine beni arıyorsa sorun bende mi yetkili de mi?
Ben sorun ile bu kadar ilgileniyorken MAHALLENİN ADINI KULLANARAK ORTALIKTA DOLAŞAN beyefendi ne iş yapıyordu?
Sorunun nedenini araştırmak yerine neden benim paylaşımım bu kadar gündem yarattı?
Sonrasında öğrendiğime göre bu sorun sadece tek mahallede değil Fatsa’nın genelinde olan bir sorundu fakat kimse neden ya da niye sorusunu sorarak NEDEN çözüme gitmedi?
İlk defa bir mahallenin sorununu dile getirmiyorum. Deresinden pislik akanı da yazdık, yolu kullanılmaz olanı da yazdık kimse aramadı, kimse ‘’KIZIM’’ kelimesini kullanarak küçük görmedi de neden o yetkilinin bu kadar damarına bastı bu durum?
Şimdi ise asıl değinmek istediğim şudur ki;
Sizler gazetecileri ‘ŞU HABERİ YAP, ŞUNU KALDIR, BUNU YAZ, BUNU KOY, BENİ SAKLA, BENİ ÖNE ÇIKART gibi söylemlerle yönetemezsiniz. Benim haberim yalan ise ben asparagas yazılar yazıyorsam eğer SİZLERDE ARAŞTIRIN, ŞİKAYET EDİN eğer tek bir yanlış ortaya çıkarsa ki ÇIKMAZ!
BEN HABERİMİ KALDIRIR, ÖZÜRÜ MÜ DİLERİM…
AMA !
Benim mesleğimi kendi kurallarınıza göre belirleyemezsiniz. KALEMİM SİZLERİN OTURDUĞU KOLTUKTAN DAHA GÜÇLÜ… Yeri gelecek yüz yüze bakacak insanlarız… Mesleğiniz ne olursa olsun bırakın da bakmaya bir yüzünüz kalsın.
