Ana Sayfa GÜNCEL “Kadınlarımız Çekinmemeli, Korkmamalıdır”

“Kadınlarımız Çekinmemeli, Korkmamalıdır”

941
0
Paylaş

Ülkemizde kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri her geçen gün artmaya devam ediyor. Alınan önlemler, şiddet mağduru kadınların korunmasına yönelik tedbirler ile ilgili yasal düzenlemeleri ve şiddete maruz kalan kadınların kendilerini korumak için hangi yasal yollara başvurabileceklerini Avukat Doğan Pehlivan’a sorduk.

Av. Doğan Pehlivan, “Ülkemizde kadına karşı şiddetin önüne geçilebilmesi için sık sık düzenlemeler yapılmış ne var ki ceza oranları arttırılmasına rağmen istismar ve şiddet olaylarının önüne geçilememiştir. “ dedi.

“Cezaların Bilinmemesi Caydırıcılığı Ortadan Kaldırıyor”

Kadına yönelik şiddet konusunda düzenlemelerin yapıldığını fakat bunun yanı sıra kadınların bilinçlenmesini ve cezaların kamuoyu ile paylaşılması ile cezaların caydırıcı özelliğinin kamuoyu ile paylaşılması gerektiğini vurgulayan Doğan Pehlivan, “Ülkemizin kanayan yarası durumuna ve toplumun en temel sorunu haline gelmiş bu sorun hakkında her düzenleme ile cezaların caydırıcılık oranı arttırılmış olsa da cezayı gerektirecek olayın önlenmesi ve derhal müdahalesi konusunda daha farklı bir düzenleme yoluna gidilmesi kaçınılmaz olmuştur. Kaldı ki bırakın yaralama ve ölümle sonuçlanan olayları, yeni düzenlemelerle “laf atma, cinsel içerikli söz ve davranışlarda bulunmanın dahi en hafif cezası 4 yıl ve üzerinde hükümlerle sonuçlanmaktadır. Cezaların amacı caydırıcı niteliğe sahip olmasına rağmen, cezaların bilinmemesi de bu caydırıcılığı ortadan kaldırdığı bana göre gözden kaçırılmış bir vakadır. Öncelikle kamu spotlarının bu konu da uzun ve doğru zamanlara yayılarak hem kadının bilinçlendirilmesi hem de her türlü, cinsel saldırı dâhil şiddet eğilimi içinde olan kişilerin karşılaşacakları cezaların duyurulması gerektiği görüşündeyim.”

Geçtiğimiz günlerde eski eşi tarafından öldürülen Emine Bulut için ayaklanan insanlar  “6284 sayılı kanun uygulansın” diyerek tepkilerini dile getirmişlerdi. Çoğu sosyal medya platformunda da bu kanunun kadına yönelik şiddetin önüne geçilmesinin en önemli yolu olacağı gündeme getirildi.

“Şiddetin Olduğunun Kabul Edilmesi İçin Mutlaka Fiziksel Şiddet Olması Şart Değildir”

Av. Doğan Pehlivan, “Bugün itibariyle “ 2012 yılında kabul edilen 6284 sayılı” AİLENİN KORUNMASI VE KADINA KARŞI ŞİDDETİN ÖNLENMESİNE DAİR KANUN ile şiddet mağduru kadınların yapacakları her başvuru kapsamında anında ve derhal gerekli tedbirlerin alındığı bir düzenlemedir. Bu kanun kapsamında, fiziksel, cinsel, ruhsal ve hatta ekonomik şiddete maruz kaldığını beyan eden kadın derhal koruma altına alınmaktadır. Burada belirtmek isterim ki, şiddetin olduğunun kabul edilmesi için mutlaka fiziksel şiddet olması şart değildir.” diyerek 6284 sayılı kanunu açıkladı.

“6284 Sayılı Kanun Kapsamında, Koruyucu ve Önleyici Tedbir Kararları Verilmektedir”

Av. Doğan Pehlivan    “6284 sayılı kanun kapsamında, başvurunun mahiyetine göre kadına Mülki amir ve Hakim tarafından koruyucu ve önleyici bir takım tedbir kararları verilmektedir. Buna göre şiddet mağduru kadına; bulunduğu yerde veya başka bir yerde uygun barınma yeri sağlanması, geçici maddi yardım yapılması, Psikolojik, rehberlik ve danışmanlık hizmeti verilmesi, Hayati tehlikesinin bulunması hâlinde, ilgilinin talebi üzerine geçici koruma altına alınması, yeni ikamet ve ev tahsisi, kimlik ve isim değişikliği gibi tedbir ve önleyici kararlar alınmaktadır.” diye belirtti.

     Pehlivan, “Bu kanun kapsamında şiddet uygulayan kişinin, şiddete devam edememesi adına alınan önlemleri sıralayan Doğan Pehlivan “ Buna karşın şiddet şüphelisi veya şiddet uygulayan kişiye de; söz ve davranış yasağı, Müşterek konuttan veya bulunduğu yerden derhâl uzaklaştırılması ve müşterek konutun korunan kişiye tahsis edilmesi, Korunan kişilere, bu kişilerin bulundukları konuta, okula ve işyerine yaklaşmaması, Gerekli görülmesi hâlinde korunan kişinin, şiddete uğramamış olsa bile yakınlarına, tanıklarına ve kişisel ilişki kurulmasına ilişkin hâller saklı kalmak üzere çocuklarına yaklaşmaması, Korunan kişiyi iletişim araçlarıyla veya sair surette rahatsız etmemesi, Bulundurulması veya taşınmasına kanunen izin verilen silahları kolluğa teslim etmesi, Silah taşıması zorunlu olan bir kamu görevi ifa etse bile bu görevi nedeniyle zimmetinde bulunan silahı kurumuna teslim etmesi gibi tedbirler uygulanmaktadır.” dedi.

Şiddet gören kadınların en başında korkularının ve baskıların nedeniyle şiddeti gizlediklerini söyleyen Av. Doğan Pehlivan, Son dönemde olan bütün düzenlemeler kadını her türlü ihbara karşı anında korumaya alıyor” diyerek şiddetin en başından şikayet edilmesi gerektiğini vurguladı.

Doğan Pehlivan,  “Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanlığı tarafından istatistik yayınlandı. Bu istatistiğin sonucuna göre bu suçları işleyenlerin yüzde 96’ya yakını daha önce herhangi bir sabıkasının olmadığı görülmüş. Bu da şunu gösteriyor ki, aile içerisinde var olan şiddet uzun süre dile getirilmiyor. Kadın, şiddet daha hafifken aileyi koruma içgüdüsü ve sosyal- kültürel baskı nedeniyle maruz kaldığı şiddeti bildirmediğinden, erkek içgüdüsü bir dönem sonra daha fazlasını yapmaya gidiyor. Bu süreçte de müdahale edilmesi kanaatindeyim. Kadınlarımız çekinmemeli ve korkmamalı. Devletin kurumları var ve bu kurumlar derhal müdahale edebiliyorlar. En azından son dönemde olan bütün düzenlemeler kadını her türlü ihbara karşı anında korumaya alıyor. Bu nedenle de şiddetin boyutunu anladığı andan itibaren hemen koruma talep etmesi gerekiyor.  Daha sonrasında ise Devlet kanalıyla eğitim, psikolojik destek hazır. “

 “Avukat olarak tavsiyem şiddet büyümeden kadınlarımızın koruma talep etmesidir. Tehlike ve şiddetin boyutu büyümeden mağdur kadınların aşağıda bahsettiğimiz kurumlara bizzat veya telefon yoluyla başvurmalarını öncelikle tavsiye ediyorum.” dedi.

Şiddete maruz kalan kadınlar; Mülki Amirliklere (Valilik, Kaymakamlık) Polis merkezleri, Jandarma Karakollarına, bulundukları yerin Barolarına ve KADEF adı altında kurulan Kadın Dernekleri Federasyonuna bizzat veya telefon yoluyla başvuru yapabilecekleri gibi, ilgili makamlar kendilerine gelen tüm ihbarları da değerlendirerek derhal harekete geçmektedirler.

ŞİDDETE KARŞI Destek Alınabilecek Kurumlar başlıca; Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’na bağlı olarak çalışan ALO 183 hattı, ALO 183 ücretsizdir ve Türkiye’nin her yerinden 7 gün 24 saat ulaşılır. Ve ayrıca ACİL TELEFON HATLARI olarak bilinen ALO 155  Polis İmdat, ALO 156  Jandarma İmdat,112 ACİL,0212 656 96 96 / 0549 656 96 96 Aile İçi Şiddet Acil Yardım Hattı her an ulaşılabilecek ve yardım talep edilebilecek kurumlardır.

Her kadın cinayetleri sonrasında gerek toplumdan gerekse de birçok siyasi önderden idam açıklamaları dile getiriliyor. “İdam” konusunda düşüncelerini merak ettiğimiz Avukat Doğan Pehlivan konu ile alakalı olarak “Burada idama odaklanmak bu konuların şımartılması ve gündemin değiştirilmesine yönelik bir davranıştır” dedi.

“Suçun Cezasına Değil, Suçu Önlemeye Odaklanalım”

Ayrıca verilen cezalarında idam niteliği taşıdığını söyleyen Av. Doğan Pehlivan, “İdam konusu İnsan Hakları Sözleşmesi ile ilgili bir durumumuzdu. Amerika’da hala bazı durumlarda idam varken; bizim idamı kaldırmamız zaten biranda Avrupa Birliğinin güncellemelerinden kaynaklı bir durumdu. Benim şahsi görüşüm büyük bir yıkıma yol açmış birini biranda öldürülmesindense bir ömür gereken cezayı çektirilmesi daha büyük bir idamdır. Büyük bir suç işleyen birisini hemen öldürmek onun eziyetini kısaltmaktır. Bizim hücre cezalarımız var. 6 ay, 12 ay, 18 ay gibi sürelerde küçücük ve karanlık bir yerde tutmak daha büyük bir idamdır. Burada idama odaklanmak bu konuların şımartılması ve gündemin değiştirilmesine yönelik bir davranıştır. Toplumda ‘idam gelmedi, bu iş çözülmedi’ gibi bir algı oluşuyor. Bana göre bu işi çözmeye odaklanalım. İdam korkusu olan bir adam kadını öldürmekten vazgeçmez. Zaten bu suçu işleyecek insan birkaç defa müebbet cezası alacağını biliyor. Bu insanlar psikolojik sorunları olmasa bu işleri yapmaz. Bizim ilk hedefimiz önleyici önlemler almak olmalı. Suçu nasıl cezalandıracağımıza değil, nasıl önleyeceğimize odaklanalım. Örneğin şiddetin ilk aşamalarında yapılan şikâyet sonrasında devlet, erkeği psikolojik bir rehabilitasyona almalı. Bunu isteye bağlı değil zorunlu kılmalı. Cezaların ne kadar olmalı diye düşünmek yerine cezayı gerektiren olayı ne kadar azaltabiliriz diye düşünülmesi gerek.” diye konuştu.

Haber: Gökçe YEŞİLLER

CEVAP VER

Please enter your comment!
Please enter your name here