Belki bazı davranışlarımız değişmeye bilir. Çünkü serbest yaşayan insanlardanız. Öyle ki dinimizde belirlenmiş kurallarla yaşıyoruz fakat çoğu toplumsal kurallarda neredeyse hiçbirimizin ilgisi yok. Alışmışta olabiliriz suçları başkalarının üzerine yıkarak hayatımızı geçirmeyi…
Dünya’da bazı ülkelerde öyle kurallar var ki…
Bir siteye gördüğüm Singapur’da toplu taşıma da sakız çiğneme yasağı çok dikkatimi çekmişti. Ve asıl bu nokta çok dikkat ettiğim bu ülkede yere tükürmekte yasakmış. Bu iki yasağın çiğnenmesi durumunda ise ceza kesiliyormuş.
Biraz daha göz gezdirdiğimde ise birçok ülkede farklı farklı yasakların olduğunu gördüm.
Öyle ki dünyanın birçok ülkesinde toplum içinde kuralların olduğu ve bu kurallara uyulmaması durumunda cezaların yaşandığı durumlar varken, bizim ülkemizde olan serbestlikte cabası.
Demiyorum ki kurallar, yasaklar, katı cezalar olsun ve uygulansın. Fakat değinmek istediğim konu ülkelerde bazı şeyler vurgulanarak toplumsal yaşamın oluşması sağlanıyor. Tüm insanlar düşünülerek kurallar belirleniyor.
Şimdi ise genelden özele geçiş yapalım. Fatsa’da ki serbestlik bizi daha çok etkiliyor.
Örneğin geçtiğimiz günlerde Fatsa Belediye Başkanı İbrahim Etem Kibar’ın imzaladığı bir belge şehiriçerisinde neredeyse tüm mağaza ve evlerin kapılarına bırakıldı. Ve o belgede belli saatler dışında sokağa çöp bırakmanın yasaklandığı ve ceza uygulanacağı yazıyordu. Kim dikkate aldı? Ve kim takipçisi oldu?
Hala sokağa çöp bırakılıyor, çöp konteynırı iki adım ötede olmasına rağmen sokağa çöp atılıyor. Ve biz hala ne kural ne ceza tanımıyoruz.
Bir diğer ise tükürmek…
Düşünün ki yolda yürüyorsunuz. Karşınızda bir kişi geliyor ve değişik sesler çıkararak tam ayağınızın dibine tükürüyor. Tepki göstermiyoruz ve tüküren kişi hiç bozuntuya vermeden yoluna devam ediyor. Araba yanınızdan geçiyor şoför kafasını camdan uzatmış ve derin bir nefes.. Devamı zaten belli…
İşte biz kendi toplumsal kurallarımızı, neyin doğru olup olmadığını, hangi davranışın çevremizi rahatsız ettiğini ve zarar verdiğini bilmeden serbest ve rahatça yaşıyoruz. “Ben yaparım” düşüncesindeyiz.
Yapmamalıyız. Madem herkesten çok şey bekliyoruz. Ufak ufak kendimizi değiştirmek zorundayız. Çöpümüzden, tükürüğümüze kadar her konuda dikkat ederek yaşamalıyız. Bizi bir başkan, bir yönetici ya da belli kural değiştirmez. Kendimizde bu rahatlık varken, “Ben yaparım yaaa” diye savunabiliyorken ister kural ister ceza hiç kimsenin umurunda olmaz. Kendimiz değişmeli, toplumsal bazı konulara dikkat çekerek yaşamalıyız.
“Çimlere basmıyoruz. Yere tükürmüyoruz. Çöpleri çöp kovalarına atıyoruz. Hayvanlara zarar vermiyoruz. Kaldırıma araç park etmiyoruz. Biz artık toplumsal konularda biraz daha dikkatli yaşıyoruz” diyebilmeliyiz.
Gökçe Yeşiller
